Tuesday, April 21, 2009

ŞEMS'İN CESEDİNDEN CELALEDDİN'E SON SİTEM






-ilknur'a-




Ayparçam
Dudaklarında kar tadı
Ve her gülüşün kayıp hicranlar sunar pırlanta tepsilerde
Aklında yarım bir gazel sıtmalı aya
Gözlerimde şair kanından bir tutam perçem
Ve o parmakları yiyen susuzluk telaşıyla
Külleşirken tutunduğum son parçam

Gelin sevinçleriyle çıkılmalı karaya...

Monday, April 06, 2009

ENGEREK


Olsa olsa
Başına güneş geçmiş bir Eskimo
Yatırır başımı nemlenmiş dizlerine
Burnumun kenarından tahta bir uçak geçer
Bir kedi bıyıklarıma bakıp da ah çekerken
Serzenen bulutumun bahtı bir çiçek açar

Dökülür sırtımın kaşağı dikenler dallarından
Yetim çocuklar gibi şaşkın
Sarhoşlaşırım
Ve her sevinçli haberi tarihime sanırım
Dilim saman zarflara yaşasın diye koşar

Ben kaldırım çocuğuyum sağ mememde acı kan
Ve altında paslanmış tenekeden bir yürek
Ve bir yavrucuğum var kıyasıya acıkan
Göbek adı umuttur resmi adı engerek

Ne olacak
Buzdan bir kıymık batacak gözlerime
Şeytan alıp götürecek taştan mızraklarımı
Sol avucumda bir incir ağacı göverecek
Sağ kolumu kadife kurtçuklar kemirecek

Belki de
Bir meleğin kesesinde sızlayacak düşlerim
Başımda taç olacak bir narin anlamsızlık
Bulantı
Gözleme
Madımalak çorbası
Belki kaldırımları gülecek Ankara’nın
Bir adamın bakışına sinerken gülüşlerim
Şu perişan toprağa dökülecek kaşlarım

O zaman
Kim bilir
Bir şelale iklimi salınır zirvelere
O zaman tebessümler ve birde sepet gerek
Sonra nasırlı eller kiraz dalları için
Ama şimdi bir yavrum var kıyasıya acıkan
Göbek adı umuttur resmi adı engerek
mail&msn: sokakfilozofu06@hotmail.com