Friday, April 19, 2013

POLİTİK ZİNA


Türkiye'de Tasavvuf politika ile ilişkisini somutlaştırdıkça bünyesindeki insan tipi Tasavvufun evirdiği değil, politikanın evirdiği insan tipine dönüştü. Modern çağda Politika -affa sığınarak söylüyorum- Müslüman'ın devlet ile girişeceği bir nevi doktrinel zinaydı ve gerçekten İslami dengelerini korumak zorunda kalan bir Müslüman'ın politikaya yanaşmaması gerekiyordu. Politikaya bir şekilde yanaşmış her hareket bir süre sonra Modernizme reel bir arena sağladı, Modernitenin katalizatörü oldu ve bir zaman sonra elinde ahlakın bir nevi yol tabelası olan İslami Tasavvufi değerlerden ziyade, Politik değerler kaldı. Bugün karşılaşmakta olduğumuz yönetici prototipi elinde sadece politik değerler kalmış bu prototiptir ve gerek İslam-Tasavvuf ile olan ilişkileri, gerek kişisel tarihleri ve gerekse Modernizme sağladıkları imkanla dev kitapların konularıdırlar... Bugün İslam dünyasına karşı bütün bakışlarının politikleşmesi, İslamın ve onun ahlakiliğinin ne söylem ve ne eylemde kendine yer bulamaması, Amerikan ve Avrupa politikalarının İslam dünyasına karşı yürütücü mekanizması haline gelmişlik ve biz Müslüman Sosyal bilimcilerin zamanımızın büyük kısmını bu ilişkilerin niteliğini anlamaya çalışmaktan başka şey düşünmeye fırsat bulamayışımız maalesef Müslüman'ın politika olan çarpık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Biz Müslümanlar Haşr gününde başımıza işlediğimiz bütün günahlardan daha çok bela açacak Bu Politika Zinasına karşı elimizden geldiğince Vurdumduymaz, Yobaz, Mürteci ve kaçışkan olmalıyız. Çünkü bir değerler dini olan İslam, Bir değersizlik üretme ve değersizleştirme mekanizması olan Politikadan olabildiğince kaçınmalıyız. Üstadımızın belirttiği gibi Şeytandan ve Siyasetten Allah'a sığınırız...